Advert

“Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Faiz Rekorunu Kıracaksınız”

Saadet Partisi Çarşamba İlçe Başkan Yardımcısı ve Teşkilatlanma Birim Başkanı İbrahim Seven, yerel ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, “Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz rekorunu kıracaksınız” dedi.

SİYASET - 19-12-2022 13:18

“Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Faiz Rekorunu Kıracaksınız”

Sözlerine Çarşamba teşkilatının çalışmalarıyla alakalı bilgiler vererek başlayan Seven, “Seçimlere altı ay kadar bir zaman kaldı. Saadet Partisi olarak çalışmalarımıza hız verdik, Çarşamba teşkilatı olarak 15 gündür İlçe Başkanımız Sayın Zekai Adem Sapancı başkanlığında bir komisyon ile her akşam bir araya gelerek üye, sandık müşahidi, temsilciliklerimizin durumunu gözden geçirerek takviye yada değişiklikler yapılması gereken noktalarla alakalı çalışmalarımızla tespit ediyoruz. Hanımlar komisyonumuza görevlendirmeler yapılarak onlarda bir plan dahilinde çalışmalarına başladılar. Aynı şekilde gençlik teşkilatımızda hazırlıklarını yapıyor.  Genel Merkezimizde Aralık ayı başı itibarıyla yurt genelinde bütün kademe teşkilatlarıyla bir plan dahilinde Anadolu’yu taramaya başladılar, önümüzdeki süreçte aynı çalışmalar ilçemizde de yapılacaktır. Bizlerde arazi çalışmalarımızı zaten yapıyorken, hızlandırarak devam edeceğiz inşallah.  Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; Saadet Partisi olarak biz, ruhen ve fiziken seçimlere de iktidara da hazırız! Tüm kademelerimiz her anlamda özverili çalışmalar yürütmekte ve yoğun bir şekilde çalışmaktadır” şeklinde konuştu.

Seven ülke siyaseti ile alakalı olarak yaşananlarla alakalı da şunları söyledi;

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi getirdiği nokta herkesçe malumdur! Hem toplumsal hem de yapısal anlamda ülkemiz bir çıkmaza sokulmuştur. Ne yazık ki karşımızda şöyle özetleyebileceğimiz vahim bir tablo durmaktadır; yüksek enflasyon, işsizlik, borçluluk ve giderek artan cari açık, halkın belli kesimini esir almış bir yoksulluk, tepeden tırnağa bir israf, rüşvet ve yolsuzluk düzeni, hasara uğramış devlet kurumları, geçmişin birikimi ve geleneğiyle bağı kopmuş bir devlet mekanizması, keyfî işleyen bir hukuk ve yargı sistemi, istişare ve ortak aklı bir kenara bırakmış yürütme erki, gücü zayıflatılmış ve atıl bırakılmış bir yasama. Açıktır ki Türkiye, sadece son birkaç yılda bu denli kötü bir tablo ortaya çıkaran bir sistemle ilerleyemez. Mevcut sistem değişmeden, ekonominin düze çıkması da mümkün değildir. Bu sisteme geçerken dolar kuru 4.8 lirayken, bugün 20 lira sınırına dayandı. Resmi enflasyon rakamları yüzde 15’lerde iken, bugün üç haneli rakamlara yaklaştı. Yoksulluk ve işsizlik artarken, halkın alım gücü her geçen gün azaldı. Artık büyük bir çoğunluk için düzgün bir evde oturabilmek, kirasını ödeyebilmek hayal oldu. Birkaç yıl önce dar gelirli aileler için et almak zordu; şimdi ekmek, süt, yumurta, patates gibi eskiden çok ucuz olan en temel gıda maddelerini bile alamaz hale gelen yüz binler var. Özel okula göndermenin zorluğundan değil, artık devlet okulundaki çocuğunun kantin ve kırtasiye masraflarına yetişemeyen on binlerce aileden bahsediyoruz. Artık özel hastanelere gidemeyenleri değil, devlet hastanelerindeki muayene ücretini ve ilaç parasını dahi denkleştiremeyen binlerce aileden bahsediyoruz.

Bu iktidarın ve bu sistemin bütçe karnesi de hiç iç açıcı değildir! 2023 bütçesinde faize ayrılan pay; 550 milyar TL! Peki aynı bütçede tarıma ayrılan pay ne kadar? Sadece 64 milyar lira!

Tarım Bakanı, sanki bakanlığın tüm bütçesi çiftçiye verilecek gibi bir mantıkla ortaya çıkıyor. Tarıma destek için ayırdıkları pay 64 milyar, peki ayrılması gereken tutar en az ne kadardı? Yaklaşık 160 milyar lira! Yarısını bile vermiyorlar! Bu nasıl bir mantık? Hani nerede çiftçi? Hani nerde tarım? Nerede üretici? Nerede nas!”

Cumhuriyet tarihinin en büyük faiz rekorunu kıracaksınız, diyen Saadet Partisi Çarşamba İlçe Başkan Yardımcısı ve Teşkilatlanma Birim Başkanı İbrahim Seven, “Ulaştırma, eğitim, tarım, sağlık neredeyse bütün alanlardaki yatırımları toplasanız, faize ödenen paraya yetişemeyecek; sonra da kalkıp kürsülerde ‘nas var, nas’ diye nutuk atacaksınız! Hem Cumhuriyet tarihinin en yüksek faiz ödemesini yapacaksınız; hem de faiz lobisinden şikayet edeceksiniz! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

Bu hükümetin hazırladığı her bütçede olduğu gibi; bu bütçede de çiftçi yoktur, emekli yoktur, asgari ücretli yoktur! Memur, işçi, emekçi yoktur! Kıt kanaat ayakta durmaya çalışan esnaf ve sanatkar yoktur, üretici yoktur! Aslan payı bu yıl da rantiyeciye, faizciye, yani bir avuç mutlu azınlığa aktarılacaktır. Yine en çok faiz lobisi ve bankalar kazanacaktır. Rakamlar bunun habercisidir. Denk bütçe yapmadan, faiz lobisini engelleyemezsiniz! Havuz sistemini kurmadan, sömürüyü önleyemezsiniz! Üretim ve ihracat seferberliği başlatmadan, ekonomiyi düzeltemezsiniz! Ve her işin başına ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ düsturunu koymadan, haksızlığı ve ahlaksızlığı asla önleyemezsiniz!

Bütçe görüşmeleri sırasında bir bakan; Dünyada devletin fabrika kurduğu zamanlar geride kaldı" şeklinde beyanda bulunmuştur. Peki, devletin market açtığı dönemler geri de kalmadı mı? Devletin inşaat yaptığı dönemler geride kalmadı mı? Fabrika yapmaz dediğiniz iktidarınız hayvancılık yapıyor; Romanya’dan, Ukrayna’dan, hatta Uruguay'dan hayvan ithal edip, kendi besicisinin karşısına rakip olarak çıkıyor! Fabrika yapmaz dediğiniz iktidarınız, kendi arazileri ekilmeyi beklerken; yurt dışında arazi kiralayıp, kendi çiftçisinin karşısına rakip olarak çıkıyor! ‘Devlet fabrika yapmaz’ diyenler, inşaata gelince Türkiye’nin en büyük müteahhidi oluyor! Milli Görüş anlayışıyla bugünkü iktidarın hiçbir alakası yoktur! Merhum Liderimiz; ‘Ben bunları tanıyorum. Bunlar bir leblebici dükkanı bile idare edemezler, batırırlar’ demişti ve her zaman olduğu gibi yine haklı çıktı maalesef!”

İktidar bu gerçeklerin konuşulmasını önlemek için, her zaman yaptığı gibi soyut, afaki ve hamaset dolu cümlelerle süreci yönetmeye çalışmakta ve sürekli gündemin ortasına ‘sis bombaları’ atarak dikkatleri başka yerlere çevirmeye çalışmaktadır. İktidar yetkililerinin yaptığı her açıklama güveni tesis edeceğine, endişeyi artırmaktadır. Türkiye’nin hamasete değil, gerçekten köklü yapısal dönüşümlere ihtiyacı vardır.

“Her şeyden önce, anlayamadığınız bir problemi çözemeyeceğinizi anlamaya mecbursunuz! Bu iktidar ülkemizin ve insanımızın problemlerinin gerçekte ne olduğunu ya anlamıyor ya da anlamazlıktan geliyor. Bu nedenle sürekli olarak ya çözüm üretmiş gibi anlatıyorlar ya da çözüm üreteceklermiş gibi yeni sözler veriyorlar! Buradan herkese sesleniyorum; ‘-mış gibi yapan’ bu iktidarı, bu zihniyeti ve ‘her şeyin tek bir kişinin iki dudağı arasından çıkan söze göre şekillendiği’ bu sistemi hep birlikte değiştireceğiz. Sizlerin onayı, güveni ve desteğiyle bunu başaracağız. Bu değişiklik, hem gereklilik hem de artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Ekonomi, adalet, eğitim, tarım, sağlık, dış politika. Her bir alanda yaşadığımız tıkanıklıkları aşmanın yolu buradan geçmektedir. Milyonlarca insanın sabahın ayazında, gecenin karanlığında işe gidip, gün boyu alın teri döktükten sonra eline geçen parayla bir kilo peyniri dahi zor alabilmesi karşısında hepimize düşen sorumluluklar var; hem siyasiler olarak hem de vatandaşlar olarak bunu asla unutmayalım. Adil, güçlü, müreffeh ve demokratik bir Türkiye’yi kurmaya kararlıyız” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Saadet Partisi’nin Ziyaretleri Sürüyor

Saadet Partisi’nin Ziyaretleri Sürüyor

18-04-2024 - SİYASET

Büyük Birlik Partisi’nden Seçim Değerlendirmesi

Büyük Birlik Partisi’nden Seçim Değerlendirmesi

18-04-2024 - SİYASET

Çarşamba Haber Dullarla Sohbet