Alışa gelmiş bir söylem vardır; “Vatan, Millet, Sakarya işini geçin” diye. Fakat geçemeyiz, geçemiyoruz. O söylemde bulunan Sakarya’da biz binlerce şehit verdik. Binlerce Gazi... Binlerce çocuk babasız, binlerce eş, eşsiz kaldı. O Sakarya’da daha çocuk yaştayken, oyun yaşındayken, okuma yaşındayken binlerce çocuğumuzu kaybettik. Onun için Vatan, Millet, Sakarya deyip geçemeyiz.
Bin yıl önce geldiğimiz bu topraklarda bizler yüz yıl önce yabancı duruma düştük. Bin yıldır Türk sancağının asılı olduğu topraklarımızda Yunan, Fransız, İngiliz bayrakları sallandı. Kendi vatanımızda vatansız yabancı gibi kaldık.
Bizde Hüsranlar çok çabuk unutuluyor. 100 yıl önce bu topraklarda yabancı kaldığımızı, kadınlarımız tecavüz edildiğini, çocuklarımızın, babalarımızın, dedelerimizin şehit edildiğini hiç unutmayalım.
Yakında seçime gidiyoruz. Türk milleti her şeyin en iyisini her şeyin en güzelini hak eden bir millettir. Çünkü elinde fırsat varken hiç bir zaman başka bir millete zulüm yapmamıştır. Bu aziz millet hiç bir terör örgütünün iş birliği ile gelecek bir iktidara muhtaç değildir. Ve bu milletin evlatlarını şehit eden terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile i gelecek yönetime muhtaç değildir. Bu seçim sürecinde öyle şeyler konuşuluyor öyle şeyler oluyor ki şaşırmamak mümkün değil. Mitinglerde terör örgütü işaretleri mi yapılmıyor, bebek katilinin içerden çıkacağı mı konuşulmuyor?
Peki bunlar olmadan seçim kazanmak mümkün değil mi?
Bizler teröristlerin siyasi uzantılarına neden ihtiyaç bırakılıyoruz? Bu uğurda şehit düşen askere yapılan bir yanlış değil midir? O’nun annesine bu durumu nasıl açıklarsınız? Ya da görev başında şehit edilen öğretmene daha doğmadan yetim kalan bebeğe neden babasız kaldığını hangi siyasi hesapla anlatabilirsiniz?
Hiç bir Türk vatandaşı bu siyasi hesaplara muhtaç değildir. Bu topraklarda manda isteyen de çıkmıştır, Ya istiklal ya ölüm diyende. Mutlaka başka bir yol başka biri vardır. Unutmayalım sevgili okurlar bu ülkenin vatanseveri de bitmez çıkar seveni de... Yüzyıl önce istiklal mücadelemizi kazandığımızda, düşman gemileri gidiyor diye üzüleni de olmuştur, düşmanı ülkemizden kovmamıza kıvançla zaferle bakan ve bu uğurda canını verende.