Dünyadaki büyük gelişmeler yüzyıllık planlar çerçevesinde gelişir. İsrail’in Filistin üzerindeki soykırımı, artık Filistin ile sınırlı kalmayıp Lübnan ve Suriye’ye de uzanmış durumda. Biliyoruz ki; İsrail açıkça Ortadoğu’yu yeniden dizayn edeceğini söylemişti. Bu kapsamda da fiili müdahalelere başladı. İsrail’in bu yayılmacı hareketleri 3. Dünya savaşını tetiklemesine de sebep olabilir. Zaten bilinmelidir ki bazı güçlerin yegane amaçları budur. Dünya nüfusunu aza indirip, tek kültürlü bir toplum yaratarak, hakimiyet kurmakta kolaylık sağlamak istemektedirler. Dizi, film gibi propagandalarla cinsiyetsizliğe özendirirken şimdi de dünyada gerginlik yaratarak bir dünya savaşına sebebiyet vermeye çalışıyor ve bunda İsrail’i kullanıyorlar.
Peki İsrail neden durdurulamıyor? İsrail, ordusu olmayan gücü yetersiz illegal gruplarca korunan ülkelere saldırıyor. Osmanlı dağıldıktan sonra Ortadoğu bin parçaya bölündü. Lübnan, Irak, Umman, Katar vb. Bu parçalara bölme planı bugünün planlarını gerçekleştirmek içindi. Bugün Ortadoğu’da her ülke birbiri ile düşman durumda. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri emperyalizmin kucağında iken, İsrail’in karşısında durabilecek Mısır ise darbe ile Amerikancı bir diktatöre teslim edilmiştir.
Bu durumda İsrail’e karşı iki güç kalmaktadır. Türkiye ve İran. İsrail, İran’ın üst düzey komutanlarını öldürmüş destekçisi olduğu illegal grupların üst düzey yöneticilerini de öldürmüştür. İran bu gelişmeler karşısında sadece sözde tehditlerde bulunmuştur. Şu da bilinmelidir ki; İran’ın, İsrail ile çatışması dünya savaşına sebep verir. Bölge dışında kalan güçlerden Rusya, Ukrayna ile oyalanmasını sağlanırken Çin daha öncekiler de olduğu gibi ekonomik mücadele dışında müdahil olmamaktadır.
Geriye tek bir güç kalıyor o da Türkiye. Türkiye bu gelişmeler dahilinde çok dikkatli olması gerekmektedir. İsrail’in tutumu karşısında ne zayıf bir görüntü vermeli ne de aşırı bir saldırgan tutum izlemelidir. Devletler katı bir realizmle yönetilir. Nerde ne zaman duracağımız çök önemlidir. Öyle bir coğrafyadayız ki Kuzeyimizde bir gerilim oluyor boğazlarımız önem kazanıyor. Güneyimiz zaten oldukça karışık. Batımızda Yunan tehlikesi, Güneyimizde Rum tehlikesi vardır. Yunanistan bir ABD üssüne dönüşürken, Güney Kıbrıs’ta ABD ile ciddi savunma anlaşmaları yapmıştır. Bu durumda iken, kaotik dünya da çok akıllı olup ne geride durup ne de pasif görünmemek gerekmektedir.