Konu ile alakalı olarak açıklama yapan Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Avcı, “30-40 yıldır Fındık üreticiliği yapmakta olan, Ayvacık, Salıpazarı, Çarşamba, Terme, Tekkeköy ve diğer ilçelerimizdeki üreticilerimiz, 2B çalışmaları bitmemesinden dolayı fındığını TMO’ya verememektedir. Bu konuda fındık üreticilerinin hiçbir günahı olmadığı halde ve 2B çalışmaları bitip Samsun Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü’ne evrakların teslim edilmesine rağmen sırf Ayvacık ilçemizde 15 mahallemizin fındık üreticileri bizzat devlet eliyle mağdur edilmektedir. 2B’si tamamlanmış olup Çiftçi Kayıt Sistemi(ÇKS) kaydı yaptırmış olan 25’in üzerinde mahallemizdeki fındık üreticilerimiz Gübre Mazot ve Fındık Alan Bazlı gelir desteklemelerinden faydalanabilirken, diğer üreticilerimiz, tüccarın belirlediği fiyat olan 40 ile 43 lira arasında bir fiyata fındığını satmak zorunda bırakılmışlardır. Bu uygulamanın Anayasamızın açık hükmü olan 10. Maddesinin 1. Fıkrası’nda belirtildiği gibi ‘’herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir’’ maddesindeki eşitlik ilkesine de açıkça aykırı olduğu görülmektedir.
22 Ağustos Pazartesi günü Çarşamba Şeker Fabrikası’nda alım kampanyasını başlatmak üzere ilimizi ve ilçemizi şereflendiren T.M.O. Genel Müdürü Ahmet Güldal Ayvacık ilçemizde Samsun’un fındık üreten bütün ilçelerindeki 2B arazilerinden kaynaklanan sorunu ve tahmini rekolteye göre alım yapıldığı için kotadan dolayı çiftçilerimizin ürününün en az %50’sini 52 liradan TMO’ya vermek yerine 40-43 lira arasında tüccara verilmek zorunda bırakılmıştır.
Fındık üreticilerimizin bu sorununu çözümlenmesi için Ayvacık Ziraat odası başkanlığı olarak TMO Genel Müdürümüz Ahmet Güldal’a konuyu arz ettik. Ancak genel müdürümüzün bu mağduriyetimizle alakalı olumlu bir cevap alamadık. Tahmini rekoltenin düşük gösterildiği iddiasında bulunan genel müdürümüzden çiftçilerimiz adına arz ve talebimiz şunlardır;
Genel müdürüm çiftçilerimiz en zor şartlarda dahi üretmeye devam etmişlerdir ancak buna rağmen kendilerinin hiçbir sorumluluğu ve suçları olmadığı halde adı da üstünde olan tahmini rekolteden dolayı mağdur edilmemelidirler. Tahmini rekolteyi belirleyen çiftçilerimiz değildir onların adına 16 kurumun temsilcileri bir araya gelerek bunu belirlemektedirler. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi ekilmeyecek bir karış toprak kalmasın tavsiyesine uyan çiftçilerimizin elbette ki devletin şefkatine ihtiyaçları vardır.
Sonuç olarak adı da üstünde olduğu gibi bu bir tahmini rekoltedir. TMO Genel Müdürlüğümüzün yeniden bir değerlendirme yaparak mağdur olan çiftçilerimizin kotalarını %30 civarında arttırılmasını bütün çiftçilerimiz adına başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığımızdan ve zatıallerinizden arz ve talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
