SAĞLIK
Giriş Tarihi : 07-09-2024 15:27

ATİPİK OTİZM NEDİR VE BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Bazı psikiyatrik hastalıklar bebeklik ve erken çocukluk çağında ortaya çıkma eğilimindedir. Genel olarak bu hastalıklara “Nörogelişimsel Bozukluklar” diyoruz. Bu bozukluklara örnek olarak, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Bilişsel Gecikme/Gerilikler, Öğrenme Bozuklukları ve Otizm Spektrum Bozukluğu sayılabilir. Son çıkan psikiyatrik tanı sisteminde (DSM-5) Otizm Spektrum Bozukluğu tüm belirti şiddetlerindeki olguları kapsarken, klinik pratiğimizde, ailelerin doğru bilgilendirilmesi, gereken eğitim desteği konusunda uygun yönlendirmelerin yapılması adına, hastalığın şiddetine göre “Atipik Otizm”, “Tipik Otizm”, “Hafif Şiddetli Otizm”, “Geniş Otizm Fenotipi”, “Yaygın Gelişimsel Bozukluk” gibi tanımları kullanabiliyoruz.

ATİPİK OTİZM NEDİR VE BELİRTİLERİ NELERDİR ?

OTİZM NEDİR?

Otizm ya da güncel doğru ifadesiyle Otizm Spektrum Bozukluğu, Sözel ve sözel olmayan iletişimde kısıtlılıkla giden sosyal iletişim bozukluğunun temelde olduğu bir nörogelişimsel bozukluktur.

Bebeklik çağında belirti verir ve bulguları yaşam boyu sürme eğilimindedir.

Otizm Spektrum Bozukluğu belirtileri, sözel ve sözel olmayan iletişimde kısıtlılık ve tekrarlayıcı motor hareketler ile tekrarlayıcı, sınırlı ilgi ve davranışlar olmak üzere iki belirti kümesi altında incelenir.

Yani Otizm Spektrum Bozukluğu’ nu bir “konuşma gecikmesi” şeklinde indirgemek doğru bir yaklaşım değildir. Konuşma gecikmesi olmayan bireylerde de diğer bulguların olması ile Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı konulabilir.

Özet olarak Otizm Spektrum Bozukluğu, doğuştan gelen bir sosyal iletişim bozukluğu ve “-mış gibi” oyun oynamada problemlerle başlayan bir nörogelişimsel hastalıktır. Farklı şiddetlerde ve farklı görünümlerde olabilir. Tedavide önemli olan, hastalığın şiddetine ve çocuğun özel gereksinim alanlarına uygun yeterli ve nitelikli özel eğitim desteğinin acilen sağlanmasıdır.

Ne Zaman “Otizm Şüphesi” ile Çocuk Psikiyatristine Gidilmelidir?

Otizm Spektrum Bozukluğu genellikle ilk bir yaşta bulgu vermez ya da erken bulguların alan profesyonelleri dışında saptanması zordur. Klinik başvurular genellikle 1-2 yaşlar arasında olmaktadır. Erken belirtiler arasında:

•Konuşulanları anlamada gecikme,

•Komutları anlamama ve yerine getirmeme,

•İsmiyle seslendiğinde bakmama,

•Göz temasında kısıtlılık,

•İfade edici dilde gecikme,

•Konuşmanın sadece ihtiyaç düzeyinde kalması,

•Oyunda karşılıklılığın olmaması,

•Çocuğun genel olarak “kendi dünyasında” olması,

•Bakış anormallikleri,

•İstediği şeyleri işaret etmemesi,

•Anne-babanın işaret ettiği şeylere bakmaması,

•Konuşulanları tekrarlaması,

•Hayali ya da “-mış gibi” oyunun olmaması gibi belirtiler sayılabilir.

Uygunsuz motor hareketlerin olması, takıntılar, aynı şeyleri yapmakta ısrar ve ritüelistik hareketler de çoğunlukla 2 yaş sonrasında tabloya eklenebilmektedir.

Uygunsuz motor hareketler, çocuğun yalnız kaldığında veya kaygısının arttığı durumlarda el sallama, kanat çırpma, parmak hareketleri gibi el stereotipileri ile kendi etrafında dönme, parmak ucu yürüme, sallanma gibi hareketler olarak tariflenebilir.

Stereotipik hareketler (tekrarlayıcı, anlamsız motor hareketler) ilk 3 yaşta belli durumlarda görülmesi normal olabilen durumlar olmakla birlikte, Otizm Spektrum Bozukluğunda görülen stereotipik hareketler uygunsuz zamanlarda ortaya çıkması ve kaygı durumlarında artış göstermesiyle ayrılabilir.

Otizm Spektrum Bozukluğu bulguları, çocuğun yaşına, eşlik eden fiziksel hastalık olup olmamasına, epilepsi bulunup bulunmamasına ve çocuğun bilişsel gelişim düzeyine göre farklılık gösterebilir.

Sayılan belirtilerden bir tanesinin gözlenmesi durumunda bile bir çocuk ergen psikiyatrisi uzmanına başvurulması önemlidir.

Unutulmamalıdır ki, Otizm Spektrum Bozukluğu şüphesi dahi ileri inceleme gerektirmektedir ve hastalık gidişini en olumlu etkileyen faktör özel eğitim desteğinin erken başlanmasıdır.

ATİPİK OTİZM NEDİR?

Atipik otizm, Tipik Otizm tanısı için gerekli klinik belirtilerin hepsinin bulunmadığı ancak yine de Otizm Spektrumunun içinde olan daha hafif olguları tariflemek için sıklıkla kullanılan bir ifadedir.

ATİPİK OTİZM BELİRTİLERİ NELERDİR?

Özet olarak, Tipik Otizm tanı kriterlerinin hepsinin karşılanmaması ya da daha hafif seyretmesi olarak tanımlayabiliriz. Aşağıda belirtilen belirtilerden en az birinin olması veya birden fazla belirtinin daha hafif şiddette gözlenmesi durumdur;

•Atipik veya uygunsuz sosyal davranış gösterme,

•Motor gelişim, görsel veya mekansal algı, bilişsel yetiler gibi farklı nörolojik yeteneklerde gelişimsel problemler,

•Dil ve konuşma yeteneklerinde gecikme,

•Sözlü veya sözlü olmayan iletişimde yetersizlik,

•Tat, koku, görme, dokunma veya işitme duyularında artmış veya azalmış duyarlılık,

•Tekrarlayıcı davranış kalıpları gösterme (stereotipik davranış).

OTİZM TEDAVİSİNDE NELER YAPILIR?

Otizm Spektrum Bozukluğu tedavisinde bireyin özel gereksinim alanlarına ve özel gereksinimin düzeyine uygun bireyselleştirilmiş özel eğitim programları uygulanır. ABA (Uygulamalı Davranış Analizi), EIBA (Erken Yoğun Davranış Analizi), Denver Modeli, DIR Modeli, Floortime Modeli gibi farklı özel eğitim yöntemleri bulunmaktadır.

Ek olarak bireyin özel gereksinim düzeyine uygun olacak şekilde Dil-Konuşma Terapisi, Duyu Bütünleme Terapisi gibi diğer yöntemler de bilimsel alt yapısı bulunan, bir önceki paragrafta bahsedilen metotlara ek olarak uygulanabilecek yöntemlerdir.

Eşlik eden yıkıcı davranış sorunları ya da eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar olması durumunda çocuk ergen psikiyatristi tarafından medikal tedaviler de eklenebilir.

Otizm Tedavisinde Ailelere Öneriler

Otizm Spektrum Bozukluğu, tanı konulduktan sonra uzun süreli tedavinin ve çocuk ergen psikiyatrisi kontrollerinin gerektiği bir hastalıktır. Tedavinin etkinliği ilk 6 ay içerisinde ilk meyvelerini vermeye başlar. Mümkünse tek bir çocuk ergen psikiyatristinin kontrolünde olması, tedavinin takibinin özel eğitim merkezi – aile – doktor işbirliği ve doktorun bilgisi dahilinde yapılması önemlidir. Böylece daha gerçekçi ve bireyselleştirilmiş bir tedavi programı çizilebilir.

Aileler, yetersizlik hissi ile “alternatif” tedaviler arayabilmektedir. Unutulmamalıdır ki, bilimsel verilerle kanıtlanmamış ve çocuk ergen psikiyatrisi uzmanının önerisi dahilinde olmayan tedavi modelleri faydadan ziyade vakit, para kaybına yol açabilmekte, ailelerin umutlarını tüketebilmektedir.

Mevcut tıbbi veriler ışığında Otizm Spektrum Bozukluğunda özel eğitim desteğinin “alternatifi” olabilecek bir yöntem yoktur. Fakat bazı durumlarda özel eğitime ek olarak “destekleyici” yöntemler uygulanabilir. Bu yöntemler için de çocuk ergen psikiyatristinize danışmanızı önermekteyiz.

Türkiye’de her yıl en az 10.000 çocuk otizm riskiyle dünyaya geliyor, hâlihazırda ülkemizde 500.000 i aşkın birey otizmden etkilenmiş durumda.

AdminAdmin